12 Haziran 2010 Cumartesi

UÇUYORSAM EĞER



Sessizce sustum. Yani hiç düşünmedim. Aklımı çaldırdım, polis rapor tuttu, soru sordu. Soru yok dedim,aklım da kalsın, istemem.

Yürüdüm, huzur geldi, akıl gidince. Çok akıllıydım ya hani, o yüzden yüzümde asimetrik karizmatik çizgiler oluştu, ellerim titrer oldu. Çok akıllıydım ya hani, o yüzden olmadık laflar işittim, sızladım. Ama sızlanmadım. Ben aklım varken de hiç sızlanmadım.

Hani akıl unuturdu? Ben hiç unutmadım. Hiç de ummadım, ummana dalacağımı. Ben mavilerde uçmak istemiştim.

Yürürken denize düşmüşüm, sahilden yürümemişim, direkt yürümüşüm, aklım nerdeymiş benim?

Dalmadım da ayrıca, batıyorum ben

Kaybedecek bir bilincim yok

Aşağı çekiliyorum, elime -ağ olmalı- bir şey takılıyor,

Bir balık kurtarıyorum;

Bana yüzgeç hediye ediyor

-Maviyse gökyüzü, deniz de maviymiş meğer

Ve boğulmuyorsam artık, denizin dibinde uçuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder